Eyüpsultan Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Eyüpsultan Mutlu Son

Eyüpsultan Mutlu Son İskender’le olmasaydı kim bilir şimdiki olgunluğunda ve durumunda olmayacaktı. Yaşanılan her ilişki bir şeyler alıp götürebiliyordu. Bir kadının kadın olmasında adamların rolü büyüktür ama bu maksimum içten gelir, esasen anneden aldıkları bir mirası kullanırlar. Fakat bir erkeğin kendini bulmasında hanımın rolü çok daha büyüktür.

Bir erkeği aslında kadınlar erkek yapar. Bu anneden başlar, öteki kadınlar şekillendirir ve bir kadın da noktayı koyar. Kalabalık ve bolca sohbetli bir rakı sofrasında saatler çabuk geçer. Doğal olarak süreın iyi mi ilerlediğini anlamamıştı Mine. Saatin ona yaklaştığını öğrenince şaşırmıştı, bu kadar duracağını hiç tahmin etmiyordu. Acaba kalksa mı diye düşünürken, Hakan Mine’ye yaklaşmakta olan yaz hakkında sorular sordu. “Kaç senedir Bodrum’a da gelmiyorsun. İskender’in Gümüşlük’te yaptığı kulübü görmen lazım. Geçen sene çok eğlendik. Bu sene beraber bir plan yapmalıyız.” “Evet, İskender bahsetti birazcık. Tabii gelmek isterim fakat programımı ayarlamam lazım.

Eyüpsultan Mutlu Son

Eyüpsultan Mutlu Son Bodrum’a nasıl âşığım bir bilsen ama kaç senedir gelemiyorum.” “E o vakit bir fırsat yaratmalısın.” Ece söze karıştı, “aslında bir iş bahanesi yarat, takıl Bodrum’da. Sen gelmeyeli Tavşan Adası’nda arkeolojik kazı var. Ne güzel oradan denize giriyorduk. Şimdi pek izin vermiyorlar. Gel de sen bir yolunu bulursun oraya girmek için.” Mine gülümseyerek yanıt verdi. “Haa, benim için değil, adaya vize almak için istiyorsunuz.” İskender derhal atladı. “Oradaki kazılar biraz da senin yüzünden başladı.

Gel de bir an önce turizme açsınlar biz de şöyle para kazanalım.” hakikaten de seneler önce İskender’le birlikte dört beş kişi Bodrum’da dinlence yaparlarken Gümüşlük, Tavşan Adası’nda bir şey keşfetmişti Mine. Önceden de Gümüşlük’e geliyorlardı fakat genel anlamda akşamüstleri yahut geceleri, ama denize oradan girmiyorlardı. O gün tüm gün Gümüşlükleydiler ve denize gitmek için Tavşan Adası’na çıkmışlardı. Normalde zamanı yerlere meraklı olan Mine öncesinde nedense o adaya çok kısa devam eden bir ziyaret yapmıştı bir tek. Dikkatini verememişti. Adaya denizden yürüdükleri o ortalama yüz elli metrelik yolda, her ne kadar ayaklarında terlik de olsa Ece’nin ayağına denizkestanesi batmıştı ve bunun üzerine herkes daha yavaş ve daha dikkatli yürümeye başlamıştı.