Eyüpsultan Masaj Salonu-Beyza Hanım
Eyüpsultan Masaj Salonu-Beyza Hanım
Eyüpsultan Masaj Salonu-Beyza Hanım Bizler ahmak ve aptalız, burnumuzun dibindeki nimetleri görmek için gözlerimizi çok nadir açarız fakat ben seni görüyorum, ” diye ekledi, kızına gülümseyerek. “Ve anneni de görüyorum, umarım onun yüreÄŸi beni son bir kez daha affedecek kadar geniÅŸtir. Öyledir onun yüreÄŸi. Senin annenin devasa bir yüreÄŸi var.” Bebek acayip bir ses çıkardı, bu Turner’ın sevinç içinde gülümsemesine niçin oldu. “Bakıyorum benimle aynı görüştesin.
Yeni doÄŸmuÅŸ bir bebek için çok parlak zekasın. Buna niye ÅŸaşırıyorum ki, esasen annen de çok akıllı.” Bebek geÄŸirdi. “Demek bana kur yapıyorsun, ufak kız. Åžimdilik bırakayım da, benim de zeki olduÄŸumu san.” Miranda’ya baktı ve fısıldadı, “Benim ne kadar ahmak olduÄŸumu bir tek ikimizin bilmesi kafi.” Bebek baÅŸka bir bebek sesi daha çıkardı, bu da Turner’ın kızının İngiliz adalarındaki en parlak zeka çocuk olduÄŸuna inanmasına yetti.
Eyüpsultan Masaj Salonu-Beyza Hanım
Eyüpsultan Masaj Salonu-Beyza Hanım Annenle tanışmak ister misin, minik kız? Gel, ikinizi tanıştırayım.” Turner’ın hareketleri acemiceydi, çünkü önceden hiç bebek tutmamıştı, yine de kızını Miranda’nın kolunun altına yerleÅŸtirmeyi baÅŸardı. “Tamam iÅŸte. Orası ılıktır, deÄŸil mi? Senin yerinde olmak arzu ederdim. Annenin teni çok yumuÅŸaktır.” Uzandı ve bebeÄŸin yanağını okÅŸadı. “gene de seninki kadar yumuÅŸak olamaz. Sen minik ÅŸey, son aÅŸfakat mükemmelsin.” Bebek önce birazcık huzursuzlaÅŸmaya baÅŸladı, bir süre sonrasında da yaygarayı kopardı. “Ah canım, ” Turner kendi kendine söylendi, tümüyle ne yapacağını ÅŸaşırmıştı. Kaldırdı, kucağına aldı ve omzuna yaslayıp salladı. “Tamam, tamam, iÅŸte. Şşşt. Sakin ol canım.” Turner’ın yakarmalarının boÅŸa gittiÄŸi belliydi çünkü bebeÄŸin avazı kulaklarında çınlıyordu. Kapı çalındı, gelen annesiydi. “BebeÄŸi almamı ister misin Turner?”
Turner başını salladı, kızından ayrılmak istemiyordu. “Sanırım acıktı Turner. Altını deÄŸiÅŸtirecek bakıcı da yan odada.” “Tamam.” BebeÄŸi annesine uzatırken birazcık utanmış ÅŸeklinde görünüyordu. İşte gene Miranda’yla sadece kalmıştı. Turner gözetlediÄŸi süre içinde Miranda’nın hiç kımıldadığını görmemiÅŸti bir tek nefes alırken göğsü inip kalkıyordu. “Sabah oldu, Miranda, ” dedi, gene elini eline aldı ve onu uyandırmaya çalıştı. “Uyanma süreı. Gözünü açar mısın?
Son yorumlar