Eyüpsultan Masaj Salonu
Eyüpsultan Masaj Salonu
Eyüpsultan Masaj Salonu El‐ biselerimde gittikçe daha ince bir zevklilik ve derli toplulukla onu memnun etmekten öte bir isteğim yoktu. Giysilerim için daha yüklü paralar almaya beni razı edemiyordu. Ona destek olabilmek için en ağır işleri yapmaktan zevk alır, seve, seve saçımı süpürge ederdim. Bu şekilde delice severken ona yük olmak son olarak istediğim şeydi. Ona olan sevgim o denli çıkarsız, o denli içten, yüreğimden geçenleri öyle açık, açık söylüyordu ki Charles’ın bunu hissetmemesi olanaksızdı.
Beni, benim onu sevmiş olduğim kadar sevmeseydi bile (bu aramızdaki sürekli ve tek tatlı çekişme mevzusuydu) en azından bir adamın daha sevecen, daha içten, daha sadık olmasının olanaksızlığına inanmak mutluluğunu tattırmayı başarmıştı bana. Ev sahibimiz bayan Jones, Charles’sız bir vesile olmadan yerimden kıpırdamadığım daireme sık, sık çıkıyordu. Kiliseye bir tören borçlu olduğumuzun, dolayısıyla beraber yaşamış olduğumız koşulların sırrını pek fazla dalavereye başvurmaksızın kolayca ağzımdan alıverdi. Hakkımdaki tasarıları göz önüne alınırsa hiç de canını sıkacak bir konum değildi bu ve yazık ki çok yakında bu tasarıları uygulama fırsatı da bulacaktı.
Eyüpsultan Masaj Salonu
Eyüpsultan Masaj Salonu Öte taraftan bizimki kadar güçlü birleşmiş yürekleri çelme veya koparıp ayırma çabalarının, ne kadar dolaylı ya da gizli kapaklı olursa olsun, minimumından şimdilik, epeyce çıkar sağladığı iki kiracısını yitirmekten başka bir işe yaramayacağını kendi deneyimlerinden ötürü oldukça iyi biliyordu. Eğer ikimizden biri onun hangi vazifeyle çalıştığının kokusunu alacak olursak ona olan güvenimizi yitirirdik fakat beni bir an önce ayartması için müşterilerinden birinden yönerge almıştı bile. Ama kısa bir süre sonra kaderimin gaddarlığı hanımefendi Jones’u bizi ayırma zahmetinden kurtardı. Hızlı, kesintisiz bir mutluluk ırmağı halinde akıp giden on bir ayı doldurmuştum. Bu şekilde yoğun olan aslabir şeyin sonu olmadığı asla güvence edilemez.
Charles’ın çocuğuna üç aylık hamileydim. Eğer daha çok artabileceğine inanmam için bir neden olsaydı bu muhteşem bir fırsat olurdu. İşte tam bu sırada ayrılığın beklenmedik ölümcül darbesini yedik. Düşüncesi bile hala beni ürperten, şu ana dek hala uzlaşamadığım, iyi mi olup da atlattığımı hala anlayamadığım bu acının ayrıntılarını çabuk, çabuk geçeceğim. Bir ömür gibi geçmek bilmeyen iki uzun gün boyunca ondan haber alamadan ölüp, ölüp diril-miştim. Ben ki yalnızca onunla soluk alıyor, onda var oluyordum ve o güne dek kendisini görmeden ya da selamını duymadan geçen bir yirmi dört saati yaşamamıştım hiç.
Son yorumlar